<p>Gece çöküp ayın gümüş ışıltısı onları ürkütücü ruhani ışığıyla yıkarken, adamın vahşi homurtuları dansçının ateşli zevk soluklarına karışmaya başlıyor ve birlikte şehvetli bir terk edilmişlik ve coşku senfonisi örüyorlar. Bacaklarını onun etrafında bir mengene gibi kilitliyor, kader gibi boyun eğmez bir güçle ona sürtünüyor, vücudu sanki tutku ve arzunun aç tanrılarına günahla ıslanmış bir kurban sunuyormuş gibi şehvetli bir ter tabakasıyla parlıyor.</p>